28 Aralık 2016 Çarşamba

Mandalina (Mandalin) Reçeli

Merhaba,

Tam mandalina zamanıyken reçel yapmamak olmazdı. Daha önce sizlerle Ayva, portakal, böğürtlen, çilek, vişne reçelleri tariflerimi paylaşmıştım. İlgilenirseniz blog ve web sayfalarımdan tariflerine ulaşabilirsiniz. 
Gelelim tarifimize;

Malzemeler:
• 1 kilo ince kabuklu ve mümkünse aynı boy mandalina
• 4 su bardağı toz şeker
• 1,5 - 2 su bardağı bardağı kadar içme suyu veya mandalina suyu
• çeyrek limon suyu veya 1 tatlı kaşığı kadar limon tuzu
• 2-3 adet karanfil
• 1 adet kakule (çekirdeği)

Not: Arzu ederseniz 1 adet çubuk tarçın ilave edebilirsiniz.

Yapılışı:
• Kabuklu olarak bütün olarak yapacağımız ince mandalinaları yıkadıktan sonra derin bir tencereye alın. Mandalinaların acısı çıkması için üzerini geçecek kadar su ilave edin ve 2 gün boyunca günde 2 defa suyunu değiştirin.
• 3. gün mandalinaları tekrar yıkadıktan sonra bir iki yerinden çatal veya ince şiş yardımı ile delin. 
• Derin bir tencereye mandalinaları alın üzerine su koyun ve yaklaşık 30 dakika haşlayın. 
• Haşlanan mandalinaların suyunu dökün ve tekrar yeni su ilavesi ile bu kez 15-20 dakika haşlayın.
• Daha sonra suyunu döküp, bu sefer soğuk su içerisine alın.Bu şekilde yaklaşık 20 dakika soğuk su içerisinde bekletin
• Soğuyan mandalinaların üzerine toz şekerini, suyunu veya mandalina suyunu, karanfilini ilave edin ve bu şekilde en az 3-4 saat pişirmeden bekletin. 
• 3-4 saat sonunda kendi suyu salan, acısı giden mandalinaları ocağa alın önce harlı ateşte, sonra kısık ateşte reçel kıvam kazanana kadar kontrollü bir şekilde en az 40 dakika pişirin.
• Koyulaşan ve kıvam alan reçele son olarak limon suyunu ekleyin ve yaklaşık 10 dakika kadar pişirdikten sonra ocaktan alın.
• Reçelin kıvamını anlamak için 40 dakikanın sonunda 1 kaşık kadar içerisinden alın, porselen bir tabağa    çıkarın, buzdolabında 3-4 dakika tutun. Reçeli çıkardığınızda koyu kıvama ulaşmışsa reçeliniz olmuş demektir.

Afiyet olsun.
DE



21 Aralık 2016 Çarşamba

Rezene (Fençel- Arapsaçı)

Merhaba,

İşte size yine hazırlaması oldukça pratik, değişik bir salata.
Tek yapmanız gereken rezeneyi oldukça ince dilimler şeklinde kesmek. Gerisi çok kolay. 
Diğer taraftan çam fıstığı kavurun ve kenara alın. Hemen sosunuzu hazırlayın.
Limon veya portakal suyu, en güzelinden zeytinyağ ve tuz. 
İncecik kıyılmış rezenenin üzerinde sosu gezdirin ve en son kavrulmuş çam fıstıklarını ilave edin. 
Rezeneyi arzu ederseniz 1-2 dakika zeytinyağında soteleyebilirsiniz.
Tatlı ve ekşimsi tadı, anasonu andıran kokusu ile balık ve tavuk yemeklerinizde kullanabilirsiniz.
Yine rezenenin saplarını ve dereotuna benzeyen yapraklarını da sabah kahvaltılarınızda omletlerinizin içinde değerlendirebilirsiniz.
Afiyet olsun.


16 Aralık 2016 Cuma

Neden Arnavut Ciğeri Denilmiş?

Merhaba,

Neden Arnavut ciğeri denilmiş merak edenlere....

Arnavutlar Osmanlı döneminde Türkiye’ye, daha çok İstanbula çalışmaya gelirlermiş. Arnavutların taş işçiliği meşhur olduğu için bu işte çalışırlarmış. Arnavutlar hep dağlık ve yağışın çok olduğu bölgelerden geldikleri için bu tür kaldırımı Asfalt olmadığı zamanlarda, önemli ticaret yolları buna benzer teknikler kullanılarak döşemişler. 

Bu işi yapmak içinde insan iyi beslenmesi lazım ki iş yapabilesin. Osmanlı döneminde hayvanların iç organları yenilmediğinden o zamanın kasapları iç organları çöpe atarlarmış. Arnavut işçiler hem iyi beslenebilmek hem ucuz bir şeyler alabilmek için kasaplardan ciğerleri çok ucuza alırlar, bu ciğerleri kaldıkları evlerde pişirip yerlermiş. Pişen ciğerlerin kokusu mahalleye yayılmaya başlayınca komşular merak etmeye başlamış ve Arnavut işçilerine sormuşlar bu yaptığınız yemek nedir diye. Arnavutlar da ciğerle yaptıkları yemeği tarif etmişler. Kısaca hem Arnavut ciğerinin hemde Arnavut kaldırımı hikayesi böyle.


Tarifi için:


http://mezederyasi.blogspot.com/2016/04/arnavut-cigeri.html

(16.04.2016 tarihli yazım)


veya

www.mezederyasi.com 

Web sayfam

veya

Facebook 

Meze Deryası sayfam



16 Kasım 2016 Çarşamba

Etli Perde Pilavı

Merhaba,

Hep tavuklu olarak hazırladığım perde pilavını bu kez etli olarak denedim. İkisinin de lezzetinin ayrı güzel olduğunu söyleyebilirim.

İç pilavı için malzemlerimiz:
• 500 gram kuşbaşı et (ben kuzu eti kullandım)
• 2 su bardağı pirinç 
• 1 kahve fincanı dolusu kuş üzümü
• 1 kahve fincanı dolusu çam fıstığı
• 1 orta boy kuru soğan
• yarım çay bardağı sıvıyağ 
• 1 çorba kaşığı kadar tereyağ
• 2,5 su bardağı et suyu veya su ( +/- )
• 1-2 damla limon suyu
• tuz

Hamuru için;
• 50-60 gram kadar tuzsuz badem (arzu ederseniz iç pilavın içine de ilave edebilirsiniz.)
• 2 yumurta
• 150- 160 gram oda sıcaklığında margarin veya tereyağ
• 2 - 3 su bardağı kadar un (kontrollü)
• biraz tuz

Yapılışı:
• Pirinçleri yıkadıktan sonra tuzlu ve sıcak suda en az yarım saat bekletin.
• Bu arada bademlerin kabuklarını soymak için kaynar suda bekletelim. Pilavının içine  de eklemek isterseniz bir kısmını soyduktan sonra ayırın.
• Eti tencereye alın iyice yumuşayıncaya kadar pişirin. Gerekirse azar azar sıcak su ilave edebilirsiniz. Et yumuşadığı ve tüm suyunu çektiğinde çok az tereyağı ve karabiber ilave edin ve altnı kapatın. Eğer dana eti kullanacaksanız, zamandan kazanmak için düdüklü tencerede kullanmanızı öneririm.
• Soğanı minik yemeklik şeklinde doğrayın.
• Pirinçleri nişastası çıkana kadar iyice yıkayın.
• Pilavı pişireceğiniz tencereye sıvıyağ ve tereyağını koyun. Çam fıstığını ve ayırdığınız bademin bir kısmını ilave edin ve pembeleşene kadar kavurun.
• Doğranmış soğanı ilave edin, pembeleşene kadar kadar kavurduktan sonra yıkanmış pirinçleri ilave edin ve 3-5 dakika kadar kavurun. Kuş üzümlerini, tuzunu ilave edin 1-2 dakika kadar daha kavurduktan sonra et suyunu veya suyunu ilave edin. Tencerenin altını kısın. Pilavınız göz göz olduğunda önceden pişirdiğiniz etleri, kalan baharatları (yenibahar, karabiber) ilave edin ve karıştırın. Üzerini kapatın ve pilavınızı demlemeye bırakın.
• Hamurunuzu hazırlayın. Badem hariç diğer malzemeleri bir kaseye alın ve yoğurun. Hamur dinlenirken fırına girecek kabınızı margarin veya tereyağı ile yağlayın. İstediğiniz şekle göre bademleri sıralayın. İsterseniz kelepçeli yuvarlak kap, isterseniz küçük porsiyonlar şeklinde minik fırın kaplarını da kullanabilirsiniz. 
• Hazırladığınız hamurdan bir kısmını alın ve fırın kabının büyüklüğüne göre oklava ile olabildiğince ince açın ve bademlerin üzerine yavaşca bademlerin şeklini bozmadan yerleştirin.
• İçine demlenmiş pilavı ilave edin ve yine hamurla üzerini kapatın. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin. 

Afiyet olsun.
DE







15 Kasım 2016 Salı

Kadınbudu Köfte

Merhaba,

Kadınbudu köftede en güzel tarif benim tarifim dermişim, çünkü babamdan öğrendiğim ilk tarifimdir kadınbudu tarifi. Allah rahmet eylesin, mekanın cennet olsun canım babam.

Babamın sesi dün gibi aklımda. Köftenin en önemli özelliği, içine konulan kıymanın yarısının çiğ, yarısının pişmiş olmasıdır. Pişirilen kısımda teflon bir tavada hiç yağ konulmadan pişirilir ve soğumaya bırakılır.

Gelelim tarifimize;

Malzemeler:
• 500 gram kıyma
• 1 orta boy soğan (rendelenmiş ve suyunu sıkılmış)
• 1 çay bardağı pirinç
• 1 tutam maydanoz
• tuz 
• karabiber

Kızartmak için:
• 2 yumurta
• 1 su bardağı un veya galeta unu
• sıvıyağ

Yapılışı:
• Pirinçi yumuşayıncaya kadar haşlayın ve soğumaya bırakın.
• Kıymanın yarısını tavada hiç yağ koymadan pişirin ve soğumaya bırakın.
• Yoğurma kabının içine sırasıyla kıymanın diğer yarısını, tuz, karabiber, rendelenmiş soğan, haşlanmış pirinç ve önceden pişirilmiş kıymanın diğer yarısı ile hep birlikte yoğurun. 
• En son doğranmış maydanozları ekleyin. 
• Buzdolabında en az yarım saat beklettikten sonra tekrar yoğurun ve köfte harcından yumurta büyüklüğünde parçalar kopartın. Elinizle yuvarlayıp hafifçe yassılaştırın.
• Porsiyonlanmış köfteleri önce un veya galeta ununa batırın.
• 2 yumurtayı derin bir kap içine alın ve iyice çırpın. Unlanmış köfteleri çırpılmış yumurtaya bulayarak önceden ısıtılmış yağda kızartın ve havlu kağıt üzerine çıkarın. 

Afiyet olsun.
DE









7 Kasım 2016 Pazartesi

Yoğurtlu Pazı Çorbası

Merhaba,

Dün sizlerle instagram hesabımda paylaştığım "Kış Salatası" nda kullandığım pazıların elimde kalan kısmını  değerlendirmek için denediğim pek de sevdiğim bir çorba oldu "Yoğurtlu Pazı Çorbası".
Sanırım bundan sonra sizin de salata & çorba ikilisini aynı anda denemeniz şart oldu.
Çorbanın yapılışına gelince;

Malzemeler:
• 1 demet pazı (8-10 yaprak)
• 1 su bardağı yoğurt
• 3 diş sarımsak
• 1 yumurta
• 1 çorba kaşığı tereyağı
• 3 çorba kaşığı dolusu un
• 1 litre su veya et suyu (4- 5 su bardağı)
• kırmızı pul biber
• karabiber
• paprika
• tuz

Yapılışı:
• Derin bir tencereye et suyunu veya sadece suyu ilave edin ve kaynamaya bırakın.
• ilk önce yumurtayı iyice çırpın ve daha sonra çırpamaya devam ederek yoğurt ve unu ilave edin. 
• Sarımsakları rendeleyin.
• Yıkanmış pazıları ilk önce boylamasına uzun şeritler halinde sonra da enlemesine ince ince kesin. Eğer büyük ve uzun parçalar şeklinde bırakırsanız içmekte zorluk çekebilirsiniz.
• Yoğurt- un ve yumurtalı terbiye içine kaynamakta olan sudan ilave edin ve yavaş yavaş tencereye karıştırarak ilave edin. Koyulaşana kadar pişirin.
• Doğranmış pazı, ezilmiş sarımsakları ve tuzunu ilave edin.
• Eğer kıvamı sulu olursa 1-2 avuç ince bulgur ilave de edebilirsiniz, lezzetine lezzet katmış olursunuz.
• Diğer taraftan tereyağını eritin ve baharatlarla karıştırarak kaynamakta olan çorbanın içine ilave edin.

Afiyet olsun.
DE






Kış salatası tarifi için : 👇

http://mezederyasi.blogspot.com/2015/12/kis-salatasi.html




24 Ekim 2016 Pazartesi

21 Ekim 2016 Cuma

Tuzlu Çubuklar

Merhaba,

Yapılışı yine oldukça kolay güzel bir atıştırmalık. İşte tarifimiz geliyor.


Malzemeler:

  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 125 gram tereyağı 
  • 1,5 çorba kaşığı çörek otu (hamurun içine eklenecek)
  • 1,5 çorba kaşığı toz şeker
  • 3 çorba kaşığı yoğurt
  • Tuz 
  • 1 tatlı kaşığı sirke
  • Kırmızı pul biber (arzuya göre)
  • az çörek otu ve susam (üzeri için)
  • Yumurta sarısı (üzeri için)
  • Aldığı kadar un


Yapılışı:

Bütün malzemeleri karıştırın (1,5 çorba kaşığı çörek otu dahil). Hamurdan küçük parçalar koparın. (15-20 gram kadar) Dilediğiniz şekli verin, üzerine yumurta sarısı ve çörek otu/susam ilave edin. Önceden ısıtılmış 175-180 derece fırında pişirin.


Afiyet olsun.

DE




13 Ekim 2016 Perşembe

Bademli Damla Sakızlı Muhallebi

Merhaba,

İtiraf ediyorum,sütlü tatlıları pek sevmem aslında, ya da şöyle düzelteyim, her zaman şuruplu tatlıları, sütlü tatlılara tercih etmişimdir. 
Bugün istek üzerine muhallebiyi yaptım. 
İnanılmaz beğenildi ve çok sevildi. Umarım denediğinizde sizler de seversiniz.

Malzemeler:
• 5-6 su bardağı kadar süt 
• 5 çorba kaşığı kadar un
• 1 su bardağı kadar toz şeker (şeker oranını biraz daha az veya fazla damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz.)
• 1vanilya çubuğu
• 1 çay bardağı çok ince çekilmiş kabuksuz badem veya hazır satılan badem unu 
• 1 tatlı kaşığı kadar damla sakızı (isterseniz damla sakızı macunu veya reçelini de kullanabilirsiniz.
• 1 tatlı kaşığı tereyağ

Yapılışı:
• Ön hazırlık olarak vanilya çubuğunu ortadan boylamasına ikiye ayırın ve çubuğun içinden vanilya özünü kaşık veya bıçak  yardımı ile çıkarın. Muhallebinizde yoğun vanilya aroması istemezsenizde hiç ikiye kesmeden direkt olarak fa kullanabilirsiniz. 
• Pişirme tenceresinin içine sütü, şekeri, unu, vanilya çubuğunu alın ve hepsini iyice karıştırın. Orta ateşte hafif kıvam tutmaya başlayınca ince çekilmiş kabuksuz bademlerimizi ilave edelim.
Sürekli karıştırmaya devam edin ve 1-2 dakika sonra damla sakızlarımızı ilave edin.
• Muhallebi kıvamına girip, göz göz en az 5 dakika kadar daha kaynadıktan sonra altını kapatın ve tereyağını ekleyin.
• Tereyağını ekledikten sonra yaklaşık 8-10 dakika mikserle çırpın.
• İster tek tek porsiyon şeklinde servis edebilir, isterseniz de önceden hafif ıslatılmış borcama döküp, soğuduktan sonra dilim şeklinde kesip servis yapabilirsiniz.
Afiyet olsun.
DE


12 Ekim 2016 Çarşamba

Fırında Beşamel Soslu Karnabahar

 Merhaba,

Karnabahar kendine has tadı olan bir sebzedir. Tadıyla çok sevilmese de sağlık açısından oldukça faydalı. Özellikle karaciğere inanılmaz fayda sağlıyor. Yine C ve K vitamini açısından oldukça zengin. Kalp sağlığımız için önemli, son olarak da bağışıklık sistemini güçlendiren besinler içerdiğini söyleyebiliriz.
Bizim evde daha çok kıymalı ve etli hali ile tencere yemeği şeklinde yenilir. Ama bugün nedense fırında yapmak istedim. 
Gelelim tarifimize;

Malzemeler:
• 1 küçük karnabahar (500-600 gram kadar)
• 1 veya 1,5 litre su (karnabaharları haşlamak için)

Beşamel sos için:
• 2- 3 yemek kaşığı tereyağ
• 2- 2,5 yemek kaşığı un
• 2- 2,5 su bardağı soğuk süt (kontrollü)
• tuz
• karabiber

Üzeri için:
• 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri

Yapılışı:
• Karnabaharı dal dal çiçek şekilden koparın ve yıkayın.
• Temizlenen karnabarları derin bir tencereye alın üzerine biraz tuz ve üzerini geçecek kadar su ilavesi ile hafif diri kalacak şekilde haşlayın (minumum 10-15 dakika kadar, arada kontrol edebilirsiniz.)
• Karnabaharlar piştikten sonra bir süzgeçe alın ve suyunu süzün.
• Diğer taraftan beşamel sos hazırlıkları için ufak bir tencereye tereyağı koyun ve eritin. Hemen akabinde unu ilave edin ve un kokusu çıkana kadar biraz kavurun. Minumum 3-4 dakika kadar.
• Kavrulmuş tereyağı ile un karışımının üzerine yavaşca soğuk sütü karıştırarak ilave edin. Topaklanmaması için sürekli karıştırmanız gerekiyor. (Oldu ki topaklandı panik olmayın, sonrasında el blender ınız varsa kullanabilirsiniz, ama oldukça hafif dokunuşlarla).
• Beşamel sos kıvam aldıktan sonra tuz ve karabiberinizi ilave edin, karıştırın.
• Bu aşamadan sonra kaşar peynirinizi rendeleyebilirsiniz.
• Haşlanan karnabaharları direkt fırın tepsisine koyup üzerine beşamel sos dökebilirsiniz, oldukça pratik de olur, ancak ben beşamel sostan yaklaşık bir kase kadar ayırıp, haşlanan karnabaharları beşamel sos tenceresinin içinde iyice sosla karıştırdıktan sonra fırın tepsisine koyuyorum. En son olarak da daha önce ayırmış olduğum bir kase beşamel sosla tüm karnabaharların üzerini kapatıyorum. Bana göre daha lezzetli oluyor ama karar sizin.
• Önceden ısıtılmış 200 derece fırında 30- 35 dakika pişirin, sonra karnabaharı çıkarın ve üzerine rendelenmiş kaşar peynirini ilave edin ve tekrar fırına verin, üzeri iyice kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun.
DE

Not: Arzu ederseniz Brüksel Lahanası, havuç, brokoli sebzelerini de bu metodla yapabileceğiniz gibi karışık sebze olarak da deneyebilirsiniz. Sadece her sebzeyi ayrı ayrı haşlamalısınız. 



10 Ekim 2016 Pazartesi

Lahana Salatası (Coleslaw)

Merhaba,

Yine oldukça pratik, fast food restaurantlarından aşina olduğumuz bir salata "Coleslaw". Fast food denilince korkmayın sakın, tarifin içerisinde mayonez yerine çokça süzme yoğurt var.


Malzemeler :


  • 600- 700 gram lahana (Büyük bir lahananın 1/4 ü ya da küçük bir lahananın yarısı)
  • 2 adet havuç
  • 400- 500 gram süzme yoğurt 
  • 1 küçük soğan
  • 1 yemek kaşığı mayonez 
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 yemek kaşığı toz şeker ama ben toz şeker yerine 1 yemek kaşığı bal kullandım.
  • 4 yemek kaşığı limon suyu
  • 1 yemek kaşığı üzüm sirkesi
  • İsteğe göre kuru üzüm, badem veya ceviz
  • Yine isteğe göre ince doğranmış elma veya turp ilavesi kullanabilirsiniz.


Yapılışı:


  • Lahanayı temizledikten sonra, oldukça ince kıyın.
  • Soğanı rendenin küçük kısmı ile rendeleyin ya da fotoğraftaki gibi oldukça küçük doğrayın. 
  • Havuçları rendeleyin.
  • Bir kabın içinde yoğurt, mayonez, limon suyu, sirke, tuz ve balı iyice çırpın.
  • Geniş bir karıştırma kabında tüm malzemeleri karıştırın.
  • Salatayı en az 15-20 dakika dinlendirdikten sonra servis yapabilirsiniz.


Afiyet olsun.

DE





8 Ekim 2016 Cumartesi

"Geçmiş Zaman Olur Ki...."

"Geçmiş Zaman Olur ki Hayali Cihan Değer"


Haldun Taner’in “Geçmiş Zaman Olur Ki..." 

hikâye özeti ile iyi haftasonları dilerim.


Haldun Taner, gençliğinde Mahinur adlı bir kıza âşık olur. Deliler gibi severler birbirlerini. Yeminler ederler, şiirler söylerler, maniler dizerler. Ancak bir gün Mahinur’u taşrada müteahhitlik yapan birisi istetir ve o günden sonra hayatları değişir. Mahinur, itiraz etmeden müteahhitle evlenir ve Haldun Taner yıllarca Mahinur’un hasretiyle yanar tutuşur.

Ta ki, bir gazetede “Satılık Köşk” ilanını görene kadar.

İlan, çocukluk aşkının geçtiği köşkten bahsetmektedir. Belki “Mahinur’u görebilirim” ümidiyle köşke gider. “Kapıyı bana kırmızı saçlı, şişman bir kadın açtı” diye tarif eder.

Haldun Taner şok halindedir. Ne o endamı, ne o buğulu bakışları, ne o bülbül gibi sesi, ne de o prenses tavrı, hiç ama hiçbir özelliğini bulamaz.

Mahinur, eskiyi hatırlatarak o bet sesiyle; 

-Hatırlar mısın bilmem, dedi. Şiirler okurduk hep sizinle… Hani canım, o demir iskelenin ucunda… Hele Faruk Nafiz’in “Kıskanç” diye bir şiiri vardı. Anket defterime yazmıştınız hatta. Nasıldı bakayım o:

Sakın bir söz söyleme

Yüzüme bakma sakın…

Sesini (bir) duyan olur

Sana göz koyan olur…

Burada Haldun Taner; “İsabet ki gerisini hatırlayamadı. Yoksa şiire de, Faruk Nafiz’e de yazık olacaktı" der....




5 Ekim 2016 Çarşamba

Yulaflı Kurabiye

Merhaba,

Bugün daha önce denediğim, sonucundan da oldukça memnun kaldığım yulaflı tuzlu kurabiye tarifini tatlı olarak değiştirmeye karar verdim. Neden olmasın dedim ve bu kez tuzlu malzemeler yerini akçaağaç şurubu (maple syrup) ve iri çekilmiş fındıkla değiştirdi. 
Umarım sizde beğenirsiniz.

Malzemeler:
• 350- 400 gram yulaf ezmesi (4-5 nescafe fincanı kadar)
• 2 adet büyük yumurta 
• 3 çorba kaşığı yoğurt
• 1 çay bardağı süt
• 1 çay bardağı sıvı yağ
• 1 paket kabartma tozu
• yarım çay kaşığı kadar karbonat
• 3-4 çorba kaşığı kepekli un
• 1 çay bardağı iri kıyılmış fındık
• malzemelere ek olarak incir, üzüm, ceviz vb ilave edebilirsiniz.

Yapılışı:

• Derin bir kaba, yulaf ezmesi, yumurta, yağ, süt, yoğurt ve akçaağaç şurubunu koyun ve hep birlikte kaşık yardımı ile iyice karıştın,
• Aynı karışımın içerisine bu kez un, kabartma tozu, karbonat ve toz şekerini ekleyin.
• En son olarak daha önce irice kıyılmış fındığı ilave edin.
• Yağlanmış veya yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine yulaflı karışımı iki kaşık yardımı ile fotoğrafta görüldüğü şekilde porsiyonlayarak dizin.
• Önceden ısıtılmış fırında 175 derece (turbo ayarında) 25-30 dakika pişirin.
Afiyet olsun.
DE



30 Eylül 2016 Cuma

Kaşık Salata ve Mercimek Köftesi

Merhaba, 

Mercimek köftesini minik toplar halinde porsiyonlayıp, bol limonlu kaşık salata ile mezeden, salataya kolaylıkla dönüştürebilirsiniz. .
Denemeye ne dersiniz? 😉

Malzemeler:

• 1 su bardağı kırmızı mercimek
• Yarım su bardağı ince köftelik bulgur
• 2 buçuk su bardağı su
• Yarım çay bardağı zeytinyağ
• 1 adet kuru soğan
• 2-3 dal taze soğan
• Maydanoz
• 1 yemek kaşığı domates salçası
• 1 yemek kaşığı acılı biber salçası
• 1 çay kaşığı kimyon
• Tuz
• Limon suyu

 Yapılışı:

• Kırmızı mercimeği iki buçuk su bardağı su ile birlikte ara ara karıştırarak pişirelim. • Yumuşayınca içerisine ince bulgurumuzu ilave edelim ve üzerini kapalı 15-20 dakika demlenmeye bırakalım. 
• Diğer taraftan zeytinyağımızı tavaya alıp, içerisine yemeklik doğradığımız kuru soğanı yumuşayıncaya kadar pişirelim, salçalarımızı ilave edip bir süre daha pişirdikten sonra altını kapatıp kimyon ilave edelim.
• Mercimekli ince bulguru büyük karıştırma kabına alıp üzerine salçalı harcımızı döküp iyice karıştıralım.
• Karıştırıken limonumuzu da ilave edelim.
En son olarak ince ince doğranmış taze soğan ve maydanoz ekleyip yoğuralım.
Afiyet olsun!
DE


29 Eylül 2016 Perşembe

Amaranth (Amarant) Salatası

Merhaba,

Amarant salatasından önce, Amarant (Amaranth) nedir onu açıklamak gerekir  diye düşünüyorum;

Amaranth, birçok yerde ot olarak biliniyor. Ancak kendisi bitki, yaprakları sebze, tohumları ise tahıl olarak nitelendiriliyor. 
Ben salatamı tohumunu kullanarak yaptım. Tohumu kinoaya benziyor. Tohumları öğütülerek hamur işlerinde de özellikle ekmek yapımında kullanılıyor.
Bol lif içeriyor ve protein kaynağı.
Meksika'da ilginç ve uzun bir geçmişi olan Amaranth bitkisi İnka uygarlıkları ile büyümüş, binlerce yıl hasat olmuş ve halen  Meksika, Peru, Nepal ve Amerika'da yetiştirilmekte.

Son günlerde ise özellikle alternatif tıp tutkunlarının gündeminde. Bunun dışında glütensiz beslenmede kullanılıyor.

Salatamızın tarifi için:
Malzemeler:

• 1/2 su bardağı Amaranth 

• Peynir

• yarım demet maydanoz

• 1/3 demet taze nane

• 1 adet kırmızı soğan

• 1 adet salatalık

• 1 limon suyu (ben ekşi severim :))

• 1/2 limon kabuğu limon rendesi

• 1 avuç kavrulmuş badem

• kırmızı pul biberli 

• 2-3 çorba kaşığı zeytinyağ

• tuz

• 1, su bardağı kaynar su (amarantı ıslatmak için)

• marul, roka vb. 


Yapılışı:

• Amaranthı 1,5 su bardağı su ile 5- 10 dakika kaynatın. Kaynattıktan sonra üzerini kapatın ve 10-15 dakika kadar suyun içinde dinlendirin. (Kendisi küçük olmasına rağmen taneleri bayağı sert)

• Daha sonra en ince tel süzgeçte süzdürün. Yanlız amarant oldukça küçük olduğu için tel süzgeçinizin sık aralıklı olmasına dikkat edin.

• Diğer taraftan diğer tüm malzemeleri doğrayın ve hepsini bir kapta birleştirin. En son süzgeçteki amarantı ilave edin ve karıştırın.


Afiyet olsun.

DE